USSALLIK ÜSTÜNE BİR ARAŞTIRMA

USSALLIK ÜSTÜNE BİR ARAŞTIRMA

USSALLIK ÜSTÜNE BİR ARAŞTIRMA

Ussallığa İlişkin Savların Çözümlenerek Değerlendirilmesi İçin Bir Öneri Taslağı

1. Giriş

Bilimde, felsefede, günlük yaşamada yeri olan ussallık konusunu1 önemli bulduğum için bu yazıyı yazdım. Amacımı şöyle özetleyebilirim:

1.  Konunun önemini vurgulamak,

2.  Daha çok, sorular sorup ussallık konusundaki sorunları, sorun öbeklerini ortaya çıkarmak,

3.  “Ussallık savları” dediğim savların incelenmesi için biryöntem önererek konuyu bir yönüyle incelemeye çalışmak.

Sıkı bir çözümlemeden çok, bir saptama yazısı olduğu, belli bir yazarın ya da okulun hazır terimlerini kullanma rahatlığına pek rağbet etmediği için, eldeki yazının kaçınılmaz belirsizlikler ve boşluklar taşıması olağandır. Bu çalışmanın ileride daha sıkı çözümlemelerle ayrıntıları, sorunları ortaya çıkarıp derinleşmeye yönelik bir giriş olduğu unutulmamalıdır.

2. Ussallık Savları

“X ussaldır” biçimindeki ya da belirtik olarak böyle dile getirilmemiş olsa da, bu biçime dönüştürülebilecek2 önermelere ussallık savları diyorum. Erişebildiğim kaynaklardan3 görebildiğimce, sayacaklarımın dışında da örneklerinin olabileceğini göz önüne alarak, X yerine çoğunlukla şunların konduğunu söyleyebilirim:

a.  Belli bir mantıksal çıkarım ya da genel olarak tüm mantıksal çıkarımlar,

b.  Belli bir felsefe dizgesi ya da genel olarak tüm felsefe dizgeleri,

c.  Belli bir inanç, inanç dizgesi, öğreti ya da tüm inanç, inanç dizgeleri, öğretiler,

ç.  Belli bir düşünme tarzı,

d.  Târihsel bir süreç ya da târihsel gelişim,

e.  Bilimsel etkinlik ya da bilimin târihsel gelişimi,

f.  Kişi olarak belli bir insan, insan tipi ya da genel olarak insan,

g.  Belli bir kültür,

h.  Tek tek belli eylemler ya da bunların tümü,

ı.   Bireyler ya da topluluklar arası etkinlikler, davranışlar, toplumsal ilişkiler,

i.   Dilsel bir anlatım, anlatım dizgesi ya da genel olarak dil,

j.   Kararlar verme, seçmeler yapma ya da tavır alma,

k.  Belli bir biçimde düşünme, davranma yeteneği,

1.  Belli bir yönetim biçimi,

m. Belli bir toplumsal, siyasal, hukuksal kurum,

n.  Belli değerlendirme, yargılama, belgeleme biçimleri.

Ussallık savlarındaki “ussal olma” yüklemi, çeşitli bağlamlarda değişik anlamlar taşıyor. “X ussaldır” savında, “ussaldır” deyimi, başka kavramlarla tanımlanamayacak, ilgili diğer tanımların temel taşını oluşturan bir ana kavram (ilkel kavram) durumunda olabilir. Bu deyimin taşıyabileceği anlamların dökümü, tüketici olduğunu ileri sürme ataklığına kalkışmaksızm, görebildiğimce, aşağıdaki gibi yapılabilir:

a.  Usa uygundur. (“Us”tan ne anlıyorsak!)

b.  Anlaşılabilir.

c.  Kavranabilir.

d.  Dile getirilebilir.

e.  Gelişi güzel, rastlantısal değildir, belli bir düzen, tutarlılık taşır.

f.  Belli bir kurala uygundur.

g.  Belli bir kurama uygundur,

h.  Belli bir yasaya uygundur.

i.   Amaca (çıkarlara) uygundur.

j.   Önündeki seçeneklerin bilincinde olarak en yararlı, en kârlısını seçer.

k.  Felsefece temellendirilebilir.

1.  Bilimin bulgularına ya da ilkelerine uygundur.

m. Belli bir ussallık ölçütüne uygundur.

n.  Belli bir dayanağı vardır.

o.  Önceden kestirilebilir.

p.  Hesaplanabilir, denetlenebilir, güvencelidir.

q.  Eleştiriye açıktır.

r.   Kendi kendinin yanlışlarını düzeltebilir, kendi kendini belirleyebilir.

s.  Uzlaşımsaldır.

Yukarıdaki saptama, salt saptama olmanın ötesinde, kendi ussallık anlayışımı ortaya koymak gibi bir amaç taşımadığından, saydığım maddeleri kısaltıp bir anlamda, derli toplu sayılabilecek belli bir öbeklendirilmeye gidilmeksizin verildi. Böyle bir öbeklendirmeden umulabilecek açıklığın, yapaylığa, yüzeyselliğe, giderek zorlamaya yol açabileceği kaygısını taşıyorum. Bununla birlikte, birbiriyle anlamca örtüşebilen (örneğin, “m” ve “n”) belirlemeler kaçınılmaz olarak saptamaya karışacaktır. Ussallık savlarıyla ilgilenen okura yalnızca, ne denli dallı budaklı sorunlar öbeğiyle karşılaştığı izlenimini uyandırmayı amaçladığım bu dökümde, hangi bilimci ya da düşünürün bu değişik anlamları hangi bağlamlarda kullandığını irdelemiyorum. Bu, yazının oylumunu gereksiz yere büyütebilirdi. Burada vurgulanmak istenen, ussallık savlarının taşıdığı anlam yükünün ağırlığı karşısında anlam inceliklerine göstermemiz gereken dikkattir. Amacıma uygun davrandığımı sandığımdan bu dökümün “i” maddesi gereği “ussal” olduğumu da söyleyebilirim!

Yine de, bu gelişigüzel gibi görünen dökümden, biraz önce sözünü ettiğim tez elden öbeklendirmelerin tehlikesini göğüsleyerek, felsefece bir tutumluluk tutkusuyla, dört temel “ussallık” nitelendirilmesini ayırt edebilirim.

1.  Bilgi kuramına ilişkin nitelendirilmeler, “a”, “b”, “c”, “d”, belli açıdan diğer tüm maddeler.

2.  Eylemsel nitelendirilmeler (Bir eylemle, davranışla ilgili olarak) “k”. Belli açılardan diğer tüm maddeler.

3.  Târihsel nitelendirilmeler (Târihin akışıyla ilgili olarak), tartışmalı olmakla birlikte “b” ve “s”nin dışında... belli açılardan bütün diğer maddeler. Kaldı ki, târihsel akış içinde ussallığı bozucu “yanlış’lar (hangi anlamda anlaşılacaksa!), belki düzeltilebilir.4

4.  Toplumsal nitelendirilmeler (Ussallık savlarının toplumsal niteliğiyle ilgili olarak) “s” ve belli açılardan diğer maddelerin tümü.

Bu öbeklendirmenin içerdiği maddeler arasındaki örtüşmeye dikkat edilirse, birbirinden ayrık öbeklendirmenin ne denli zor olduğu görülebilir. Öyle sanıyorum ki birbirinden kesinkes ayrıkmış gibi görünebilecek öbeklendirilmeler, belli bir ussallık anlayışının ürünü olabilir. Şimdilik, kesin çizgileriyle ortaya koyma durumunda olmadığım ussallık anlayışında bu tür öbeklendirmelere yer yoktur.

Kaçınılmaz eksiği gediği ile yukarıdaki belirlemeler “Ussallık savları nasıl savlardır?” sorusunun yanıtını oluşturuyor. Peki, bu savlar niçin ortaya atılırlar? Neyi amaçlarlar? Bilimde, felsefede, kültür yaşamımızda, günlük yaşamda yerleri, işlevleri nelerdir? Niçin ele alınmaları gerekiyor?

3. Ussallık Savlarının Önemi

Yukarıdaki sorulara yanıt arama uğraşına dört ayrı “alan”da5 ussallık savlarının tuttuğu yere değinmekle başlayabilirim.

3.1. Felsefede

3.1.1.Ussallık savları, ussallığın yukarıda sayılan yorumlarından görülebileceği gibi, onları ileri sürenin (sürenlerin) felsefedeki dayanaklarını, kalkış noktalarını anlamamıza yardımcı olur.

3.1.2.“Nous”, “intellekt”, “idea”, “mind”, “Vernunft”, “Verstand”, “understanding”, “reason”, “raison”, “ratio” gibi değişik başlıklarda ele alınan “us”un “us ötesiyle” kurduğu bağ, felsefe târihî boyunca, Sokrates öncesi felsefecilerden (örneğin, Anaksagoras!) başlayarak araştırılmış; modern felsefede Descartes, Locke, Berkeley, Hume’dan Kant’a uzanan çizgide felsefecilerin hesaplaşmadan edemedikleri bir sorun olarak görünmüştür. Böylece, bir açıdan, ussallık savlarında, savları ileri sürenlerin us ile ilgili kuramları anlaşılabilir.

3.1.3.Ayrıca ahlâk “alan”ıyla da ilgili olarak, “neden ussal olmalı?”6 sorusunun yanıtı ussallık savlarının irdelenmesiyle araştırılabilir.

Öyleyse, herhangi bir felsefe görüşüyle, felsefece sorun çözme, sorunu ortaya koyma ya da ortadan kaldırma girişimlerinin değerlendirilmesinde, bu görüşün dayandığı ussallık savını ortaya koymak, felsefeye yönelik, felsefe-üstü (meta-philosophia) felsefe çabalarının odak noktasını oluşturabilir. Dayandığı temeli araştırma, kendi anlayışı içinde usa felsefece işlev yükleme, tüm felsefe çabalarının önemli bir niteliği olsa gerekir. Daha atak bir deyişle: “Bana ussallık savını söyle, senin nasıl bir felsefeci olduğunu söyleyeyim” görüşü, taşıdığı daha açık kılınabilecek kimi belirsizliklerin yanında, yabana atılmaması gereken bir üst felsefe ilkesi olarak görünüyor.

3.2. Bilim(ler) “alanında”

Tersini söyleyenler olsa da yaygın kanı, bilimsel çabanın ussal olduğudur.7 Giderek, ussallığın tabanında bilimsellik olduğu da söylenebilir. Genel olarak bilimin, özel olarak da tek tek bilimlerin neden ussal sayıldığını anlayabilmek; bilimdeki önermeleri, bilimcinin bilimsel sorunları çözme davranışlarını ve bilimin târihsel gelişimini incelerken çoğu kez örtük olarak yaslanılan ussallık savlarını irdelemekle olanaklıdır.

Sözgelimi, doğabilimlerinin ussallığı, dayandığı kuramsal ilkelerden mi yoksa teknik başarılarından mı kaynaklanmaktadır? Bilimsel sorun çözmenin, yasaların, açıklamaların ussal dayanakları var mıdır?8

Toplumsal bilimlerde ise ruhbilimini de katarsak ussallık konusu, belki bir bakımdan, bu bilimlerin uygulamada doğabilimleri gibi başarı kazanılmayışından ötürü daha geniş bir tartışma ortamı oluşturur.9 Özellikle Batı kültürü dışındaki kültürleri inceleyen antropolojide,10 ekonomide11 homo economicus’un ussallığının saptanmasında, bu bilimlerin karşılaştığı birçok güçlüğün odaklandığı temel bir nokta olarak ussallık savlarının araştırılması önem taşıyor. Bu yazının sınırları içinde ayrıntılara gitmiyorum.

3.3. Bilim felsefesinde

Bilimin ussallığının tartışılmasında, bilimin ussallık savları üstüne yönelik bir üst çalışma olarak bilim felsefesi, ussallık savlarının incelenmesinin yapılabileceği ana kaynaktır. Kimi bilim felsefecileri “ussallık” kavramını deşme gereksinimini duymadan, bu kavramı kendileri için bir bakıma “hazır”, giderek kendiliğinden açık buluyorlar. Oysa ussallıktan ne anladığımızı, ussallık savımızı yeterince ayrıntılı bir biçimde ortaya koymadan, bilim üstündeki saptamalarımız, savlarımız güdük kalacaktır görüşündeyim.

3.4. Diğer “alan”larda

Bir bakıma bilimin ve felsefenin dışındaki (felsefenin erişemeyeceği bir alan var mıdır?) “alan”larda, örneğin hukukta, sanat eleştirisinde, yön-eylem araştırmalarında, askerlikte... ussallık savlarına yer vardır. Değerlendirmelerimizin, karar vermelerimizin, davranışlarımızın dayanakları nelerdir? Yanıtlarımız ussallık savlarımızı belirlemeye götürebilir bizi. Yaşamımızın değişik durumlarında inançlarımızın, seçmelerimizin, kararlarımızın ussallığı sorusu, bu savları önemli kılabilir.12

Ussallık savlarının insan yaşamının değişik “alanlarında tuttuğu yeri çok kısa olarak belirlemeye çalıştım. “Alanların” genişliği, savların dallı budaklı yapısı, en önemlisi de yazı amacının bu saptamalarda derinleşme olmadığı göz önüne alınırsa, belirlemelerin yeterince açık olmayacağı açıktır.

4. Konuya Yaklaşımlar

Şimdi, “ussallık savlarının incelenmesi sorununa nasıl yaklaşılabilir?” sorusundan kalkarak, bu savların ele alınıp değerlendirilmesinde kendi önerimi getireceğim.

Ussallık savlarının incelenmesi temelde felsefenin konusudur. Bu savlar felsefe “alanında” incelenebilir. Ussallık savları, dil felsefesinin yöntemiyle, felsefe kaygısı kılavuzluğunda mantıksal çözümlemelerle, görüngübilimsel açılardan araştırılabilir. Felsefeci, ussallık ölçütleri ortaya atarak ussallık savları geliştirebileceği gibi, felsefe târihinde ya da çağdaş felsefedeki ussallık savlarını ortaya çıkarıp çözümlemeyerek betimleyebilir. Dikkat edilirse, belli bir ussallık anlayışı olmaksızın felsefe alanındaki ussallık savlarının incelenme olanağı yoktur.

Konu empirik araştırmalara da açıktır. Değişik metinlerde ussallık savları taranır. Aralarındaki ilişki, ortaklık aranır. Felsefe târihinde filozofların ussallıktan ne anladıkları saptanır.13 Bilimcilerin dîn adamlarının, siyasa ile uğraşanların, hukukçuların, sanat eleştirmenlerinin “ussallık” kavramını ne anlamda, hangi bağlamlarda kullandığı, metin çözümlemeleriyle ortaya çıkarılabilir. Ayrıca bu konuda anket çalışması da yapılabilir. Bilimcilerin kendi alanlarında karşılaştıkları sorunların ussallık savlarıyla olan ilgisi araştırılır (Örneğin, ekonomide böylesi bir çalışma çok önemli olabilir!). Belli bir kültürün ya da târihsel süreç içinde kültürlerde inançların, davranışların kaynaklandığı ussallık savları bu alanlara yönelik bilimlerce incelenebilir. Ayrıca, tek tek bilimlerdeki ussallık savları açık kılınıp araştırılabilir. Bilimler arası bir çalışmayla14 tüm bilimlerde ortak ussallık savları olup olmadığı, varsa yapısı, özellikleri belirlenmeye çalışılır.

Günlük yaşamımızın değişik kesimlerinde, insan ilişkilerinde, ussallık savlarının nasıl kullanıldığı incelenebilir.15

Bu araştırmalarda kendi ussallık anlayışımızı geride tutarak ağırlığı betimlemelere, çözümlemelere vereceğimiz gibi, bir ussallık ölçütü oluşturarak da konuya yaklaşabiliriz. Örneğin, insan davranışlarmdaki ussallık savlarını inceliyorsak araştırmamızı bilimci olarak, o davranışların temelindeki ussallık savlarını, davranışları gözleyerek, deneyler yaparak, davranışta bulunanlara sorular sorarak geliştirebiliriz. Diğer yandan, şöyle şöyle davranan kişiler ussaldır der, bir ussallık ölçütü, modeli geliştirip bu savımızın uygulamada, sorunlarımızın çözümünde işleyip işlemediğini sınayabiliriz.

Benim yaklaşımım, bilimin verilerini göz önüne alarak, ussallık savlarının genel bir çözümlemesini geliştirmek olacak.16

 

5. Önerilen Yöntem

“X ussaldır” savıyla karşılaştığımızda, onu iki aşamalı bir inceleme süzgecinden geçiririz.

I- İçerik Çözümüne Geçmeden Önce

Ia. Savı açık olarak anladık mı? Anlamamızı zorlaştıran noktalar var mı? Varsa neler? Bu zorluklarla nasıl baş edilebilir?

Ib.            Sav çözümlemeye değer mi? Niçin bu savı inceleme konusu olarak seçtik? Bu aşamada, sav konusunda ön düşünce ve kanılarımızı gözden geçireceğiz (Kimbilir, belki inceleme sonrası, incelemeye değmediği sonucuna varabiliriz!).

Ic. Bu sav hangi bağlamda ortaya atılıyor? Kim, ne zaman, nerede, niçin bu savı ortaya atmış?

Id.            Sav, bağlamı içinde açık olarak mı dile getirilmiş, yoksa bir “dönüştürme”, “yorumlama”, “indirgeme” sonucu mu savı elde ettik(Dolaylı bir biçimde mi elde edildi sav?)? Nasıl bir yorumla, neye dayanarak, nasıl bir yöntemle bu dönüştürmeyi sağladık?

II. İçerik Çözümü

IIa.           Hangi “X” ussaldır? Ussal olanın varlıksal durumu nedir (Örneğin bir eylem midir? Bir inanç mı?..)?

Ilb.           “X”, hangi “alanda” ussaldır? Bu “alan” savm ileri sürüldüğü “alan” mı yoksa bizim çözümlerken yakıştırdığımız “alan” mı?

“Alan” saptaması önemlidir, çünkü bir “alan”da ussal sayılan, diğer bir “alan”da ussal sayılmayabilir. Örneğin, günlük yaşamada bize çılgınca gelebilecek bir davranış, ruh hekimliği alanına götürüldüğünde ussal bulunabilir.

IIc.“X”, neye göre, hangi ussallık ölçütüne göre ussaldır? Ölçüt açıkça dile getirilmiş mi yoksa bağlam içinde, çözümlemeler yoluyla ölçütü biz mi elde ettik? Bunu yaparken, yöntemimiz neydi? Yöntemimizi nasıl uyguladık? Ölçütle sav arasında nasıl bir bağ var? (Savın yargılanması) Ussallık ölçütü diğer ussallık Ölçütleri içinde “önemli bir yer tutuyor mu? Neden?

Ild. Ne bakımdan ussaldır? Bu aşamada ussallığın türleri sorunu ortaya çıkıyor. Bu soruya, kendi içinde de öbeklere ayrılabilecek dört ayrı yanıt verilebilir. 17

1-  Kuram gereği ussallık,

2-  Amaca yönelik ussallık (Zıveckrationalitat),

 3- Geleneğe dayalı ussallık,

4-  Değerlere dayalı ussallık (Wertratiaonalitat).

Bu ayrımın gerekçesini ve ayrıntılı açıklamasını bu yazıda vermeyeceğim. Birkaç örnekle yetineyim. Kâr etmeye yönelik bir eylem, amaca yönelik ussal; mantıkça geçerli bir çıkarıma dayanan bir düşünme, kuram gereği ussal; büyüklere saygı gösterme, geleneğe dayalı ussal; yalan söylememe eylemi, değerlere dayalı ussal sayılabilir. Ayrıca, bir eylem birden çok açıdan ussal olabileceği gibi, bir açıdan ussal olan, diğer açıdan ussal olmayabilir. “Açı” sorunu ussallık ölçütüyle içten bir bağ taşır. İçerik çözümlemelerinin genel biçimsel yapısı şöyle verilebilir: x, y alanında, z ussalık ölçütüne göre, w açısından ussaldır.

Ussallık savlarının çözümlemesine ilişkin vereceğim örnekler, salt örnek olduğu, ayrıntılı, derinlemesine çözümleme amacını taşımadığı için yapay ve yüzeyden olacak.

Önce, Hegel’in “Gerçek olan ussaldır” savını ele alalım.

Ia. “Gerçek” sözü anlaşılmıyor. Bağlama, Hegel yorumlarına, savın Almanca aslına bakmak gerek.

Ib.            Kişisel izlenimim: Sav ilginç. Ussal olmayan hiçbir şey bırakmıyor.

Ic. Philosophie der Recht’in başında dile getirilmiş. Yalnız, savın sonunda “Ussal olan gerçektir” sözü de var. Döngüsel bir görünüm taşıyor. Anlaşılması için Hegel taranmalı.18

Id.            Ussallık savı, doğrudan, belirtik bir biçimde dile getirilmiş.

IIa.           Bu savda “X”, gerçek olandır. “Gerçek olan” nedir Hegel’de? Düşünülen her şey mi? Hegel’i tanımak gerekiyor bunda da.

Ilb.           Metafizik “alan”ında mı desek? Olağan ki bu “alan”, çözümleyici olarak benim sava yüklediğim bir nitelik. “Geist” alanında mı demeli?

IIc.           Hegel açıkça ussallık ölçütünü vermiyor ya da savın kendisi ölçüt belki de.19

Ild.           Kuram gereği ussaldır diyebiliriz.

Bir başka sav: “E= mc2 önermesi ussaldır.”

La.           Önermedeki e, m, c, harfleri neyin yerini tutuyor? Bu açık kılınmalı.

Ib.            Bilimsel bir önermenin ussallığından kuşku duymuyorsak inceleme gereği yok. Bilimin ussallığı konusu kafamızı kurcalıyorsa incelemekte yarar var.

Ic. Einstein, ussal olduğu savlanan önermeyi görecelik kuramıyla ilgili olarak fizikte ortaya atmış. Niçin ortaya atmış? Hangi tartışmalar sonucu? İncelenmeli.

Id.            Einstein’ın kendisi belirtik bir biçimde bilebildiğimce, “bu önerme ussaldır” demiyor ama herhâlde “ussal değildir” demezdi, E=mc2 önermesi belirtik olarak dile getirilmiş. Ussal olduğunu ben örnek olsun diye ileri sürüyorum.

IIa.           Ussal olan, fiziğe ilişkin bir önermedir.

Ilb.           Modern fizik “alanında”.

IIc.           Olçutü anlamak için Einstein’ın dayandığı önermeleri ortaya çıkarmak gerek. Bu önermelerle sav arasında nasıl bir bağ olduğu (örneğin, tümdengelimsel olarak bu dayanaklardan sav türetilebiliyor mu?) araştırılmalı. Einstein’ın örtük ya da belirtik ussallık savları var mı?

Ild            Kuram gereği ussal.

Şimdi de “Aşk ussaldır” savını ele alalım.

Ia. Hiç değilse sezgisel olarak anlaşılmaz bir yanı yok savın.

Ib.            İlk bakışta yaygın bir kanıya ters düşüyor, çoğu kez aşkın ussal olmadığı söylenir.

Ic. Örnek olsun diye, bu yazıda ileri sürülüyor.20

Id.            Savı ben belirtik biçimde dile getirdim.

IIa.           “X”, insanlar arası bir ilişkidir.

Ilb.           Toplumsal ruhbilimi “alanında” mı demeli yoksa günlük yaşamada mı? Burada “alan” kavramının bulanıklığı bir kez daha görülüyor. “Alan”, savı ortaya atanın ve çözümleyicinin savla ilgili görüşlerine, anlayışlarına, tutumlarına göre değişiyor.

IIc.           Ölçüt geliştirmek, “aşk”tan ne anladığımıza bağlı, ölçütün değerlendirilmesi de öyle.

Ild.           Belki amaca yönelik ussal. Örneğin, “aşk, âşık olan insanı mutlu kılar” gibi bir önermeyi amaçlıyorsak, mutlu olma amacı içinde, “âşık olma” eylemi ussal sayılmaz mı?

Son örneğimiz de, “Ussallık savlarını incelemek ussallık-tır”olsun.

La.           “Ussallık savı” sözü anlaşılmalı. Belki bu yazının tümünü okuduktan sonra, belki de baştan “ussallık savı”nı anlaşılmaz bularak, çözümlemekten vazgeçebiliriz.

Ib.            Ussallık savı incelemesine ayrılmış bir yazıda, yazının odak noktası olan bir çabanın ussal olup olmadığı soruluyor, “Ia” aşamasında olumlu sonuç almışsak bu aşamada kendi çabamızı yargılamak açısından incelemeye değer.

Ic. Yazıyı yazan bu yazıda örnek olsun diye ortaya atmış.

Id.            Belirtik bir biçimde, doğrudan dile getirilmiş.

IIa.           “X”, bir araştırma eylemidir.

Ilb.           Felsefe alanında.

IIc.           Eldeki yazının tümünde anlatılmaya çalışılan savların önemliliği bir ölçüt oluşturuyor. Şöyle bir örtük ölçüt var belki de: “Ussallığı anlamaya yönelik tüm çabalar ussaldır.” Bu yazıda görünüşte böyle bir çaba olduğuna göre, ussaldır.

Ild.           Kuram gereği ya da amaca yönelik ussallık.

6. Sorular

Bitirirken, genel olarak ussallıkla, özel olarak da ussallık savlarıyla ilgili açık sorulardan bir kaçını ortaya koymakta yarar var.

1.  İnsan nasıl ussal olabiliyor (Kant’ça sorulduğunda: Ussallık nasıl olanaklıdır?) ya da neden ussal olmak zorundadır?

2.  Günlük yaşamada, felsefede, bilimde ussallıkla ilgili sorunlar nelerdir? Ussallık konusu hangi “alanlarla ilgilidir? Bu soru, ussallıkla ilgili “sorunlar haritasını” çıkarıp sorunlardaki ortak noktaları, sorunlar arası bağı araştırmak bakımından önemli.

3.  Keyfe bağlı ussallık ölçütleri koyup kimi alanlarda ussal sayılmayan “X”leri ussal kılabilir miyiz? Ussallık ölçütlerinin onsuz edemediğimiz özellikleri var mı? Varsa neler?

4.  Kaç çeşit ussallık var? Niçin?

Eldeki yazıyı yazarken, sürekli olarak beni uğraştıran soruyu da sormadan edemiyorum: Ussallık konusu ussal olarak ele alınabilir mi? Bizi ussal olduğumuza inandıran nedir?

 

Notlar

1.    Bir felsefe öğretisi olan usçulukla (rationalism) karıştırılmamalı!

2.    Bu “dönüştürmenin” ya da indirgemenin mantıksal, görüngübi-limsel, yorumsamacı, dilsel, dilbilimsel çözümlemelerle nasıl yapılabileceği bu yazının ilgi alanı dışında kalıyor.

3.    Önemlileri için kaynaklar bölümüne bakılabilir.

4.    “Târihî tekerrür diye tarif ediyorlar. Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?” diyen şâire karşı (M. Akif Ersoy), verilebilecek yanıt, târihin ussallığı konusunda önemli bir nokta olsa gerek.

5.    “Alan” kavramı bu yazıda, ussallık savlarının çözümüne ilişkinönerimde de görülebileceği gibi, anlamca çok yüklü bir kavram.“Alan”ların birbirinden neye göre, nasıl ayrıldıkları konusu, buyazının yanıt vermeye kalkışmadığı sorulardan.

6.    Doyurucu bir yazı olmamakla birlikte bkz. Brown (1978). AyrıcaScriven (1966: 11–17) “bilgi kuramı”na girişte bu soruyu önemsiyor.

7.    Özellikle bilimin ussallığı üstüne son yıllarda yapılmış tartışmaları içeren bir derlemeyi salık verebilirim burada: Hilpinen (1980). Bilimin ussallığı tartışması bu yazının ana konusu olmamaklabirlikte, bir iki nokta üstünde durmak istiyorum. Bilim ussaldırya da değildir derken, bilimden ne anladığımız açık olmalıdır. Örneğin, bilimsel yapıtların ortaya koyduğu bilgileri mi (Popper’ınüçüncü dünyasına giren. Bkz. Popper, 1979:106–152; yoksa bilimsel etkinliği mi; bilimin târihsel gelişimini mi; tek tek bilimcilerin davranışları mı? Örneğin, ussallığın saydığım anlamlarından “j”yi alırsak bilimin ussal olmadığını söyleyebiliriz. Oysa ussallığın başka anlamlarına dayanarak bilimin ussal olduğunu da ileri sürebiliriz.

8.    Viyana çevresi felsefecilerinden bu yana, Hempel, Nagel, Kuhn, Wittgenstein, Hanson, Toulmin, Feyerabend, Stegmüller... tarafından değişik açılardan gündeme getirilmiş ateşli tartışmalaratanık oluyoruz burada. Kimi eksiklikleriyle (örneğin lakatos’uönemsemeyişi!) tartışmaların özeti Suppe’de (1974) bulunabilir. Ayrıca adını andığım yazarların “kaynaklar” bölümündeki yapıtlarına bakılabilir.

9.    Benn ve Mortimore (1976), özellikle ruhbilimi de katarak, toplumsal bilimlerin ussallığı ile sorunlarının gözden geçirildiği kaynak kitap görünümünde. Ayrıca Bennett (1971) ve Wilson’a (1970) bakılabilir.

10.  Jarvie’e (1970) bakılabilir.

11.  Şu kitaplar bu konudaki tartışmalar için salık verilebilir: Dyke(1981), Katovzian (1980), Williams ve Findlay (1981), Godelier(1966).

12.  Özellikle dînbilimciler, görebildiğimce, Mavrodos (1970), Hudson(1974), ussallık savlarıyla yakından ilgililer. Ahlâk alanında ise konuya ilginç bir yaklaşımı için Feigl’e (1952) bakınız.

13.  Bu saptamalar felsefe çalışması olabileceği gibi, dilbilimsel bir boyutu da içerdiklerinden empirik bir nitelik taşıyabilirler.

14.  Piaget’nin insanbilimlerini kurma çabasında (Piaget, 1970) ussallık savlarının belirlenmesi önemlidir, sanıyorum.

15.  Örneğin aşkın ussallığı araştırılabilir. Bkz. Heimer ve Stinchcombe (1980).

16.  Örneğin ekonomide, yön-eylem araştırmalarında, oyun kuramında, toplumsal ruhbilimde, siyasal bilimlerde, ruhbilimde... ussallık sorunlarını göz önüne alan felsefe çalışmasını öneriyorum.

17.  Buradaki ayrımı Max Weber’e borçluyum. Bkz. Weber (1920) veWeber (1976). Ayrıca, Kalberg (1980) ile Levine (1981) Weber’inussallık üstüne düşüncelerini derleyen ilginç çalışmalar. Oysa Weber’in ussallık kavramını bulandırdığını ileri sürenler var: Lu-kes (1970: 207).

18.  Bu konuda, s. 288’deki “Hegel’de ‘Ussallığın’ Kavramsal Çerçevesine Kısa Bir Bakış” adlı yazıma bakılabilir.

19.  a.g.y.

20.  Ayrıca 14. dipnottaki yazıya bakınız.

 

 

Kaynakça

Achinstein, P. ve Barker, S.F., derleme, The Legacy ofLogical Positivism, The John Hopkins, Baltimore, 1969.

Adey, G. ve Frisby, D., derleme, The Positivist Dispute in German Sociology, Heinemann, Londra, 1976.

Agassi, J., Science and Society, D. Reidel, Dordrecht, 1981.

Arrow, K.J., “Mathematical Models in the Social Sciences” Readings in the Philosophy of the Social Sciences, derleyen M. Brodbeck, Macmillan, Londra, 1970.

Bartlay III, W.W., “Rationality Versus the Theory of Rationality” The Critical Approach to Science, derleyen M. Bunge, The Free Press of Glencoe, New York, 1964.

Benn, S.I. ve Mortimore, G.W., derleme, Rationality and the Social Sciences, Routledge and Kegan Paul, Londra, 1976. Bennett, J., Rationality, Routledge and Kegan Paul, Londra, 1971.

Brovvn, H.I., “On Being Rational” American Philosophical Quaterly, C. XV, No. 4,1978, s. 241-248.

Chapman, A.J. ve Jones, D.M., derleme, Models of Man, British Psychological Society, Leicester, 1981. Collingwood, R.G., The Idea of History, Oxford University Press, Londra, 1951.

Dray, W.H., Lauıs and Explanation in History, Oxford University Press, Londra, 1964a.

Dray, W.H., Philosophy of History, Prentece-Hill, Englewood Cliffs, N.J., 1964b.

Dyke, C, Philosophy of Economics, Prentece-Hill, Englewood Cliffs, N.J., 1981.

Feigl, H., “Validation and Vindication: An Analysis of the Nature and the Limits of Ethical Arguments” Readings in Ethical Theory, Der.: Sellars ve J. Hospers, The Free Press, Nevv York, 1952.

Feyerabend, P.K., “Against Method: Outline of an Anarchistic Theory of Knowledge” Minnesota Studies in the Philosophy of Science IV,derleyen M. Radner ve S. Winokur, University of Minnesota Press, Minneapolis, 1970.

Feyerabend, P.K., “Logic, Literacy and Professor Gellner” British Journal for Philosophy of Science, C. XXVII, 1976, s. 381-391.

Gibson, Q., The Logic ofScientific Inauiry, Routledge and Kegan Paul, Londra, 1960.

Godelier, M.,Rationalite et lrrationalite en Economie, F. Maspero, Paris, 1966.

Habermas, J., Toıvard a Rational Society, çeviren J.J. Shapiro, Heine-man, Londra, 1971.

Hanson, N.R., Perception and Discovery, Freeman Cooper, San Fran-sisco, 1969.

Heimer, C.A. ve Stinchcombe, A.L., “Love and Irrationality: It’s got to be rational to love you because it makes me so happy” Social Science Information, C. XIX, No. 415, 1980, s. 697-754.

Hempel, C.G., Aspects of Scientific Explanation, The Free Press, New York, 1965.

Hilpinen, R., derleme, Rationality in Science, D. Reidel, Dordrecht, 1980.

Hintikka, J., Knouıledge and Belief, Cornell University Press, Ithaca ve Londra, 1962.

Howson, C, derleme, Method andAppraisal in the Physical Sciences^ Cambridge University Press, Cambridge, 1976.

Hudson, W.D.,A Philosophical Approach to Religion, The Macmillan Press, Londra, 1974.

İnam, A., “Bir Toplumbilim Düşüncesi”.

İnam, A., “Hegel’de ‘Ussallığın’ Kavramsal Çerçevesine Kısa Bir Bakış”.

İnam, A., “Ölçüt Sorununu Bir İrdeleme Hazırlığı”.

James, W. (?), Essays in Pragmatism, Hoffner Publishing Co., New York.

Jarvie, I.C., The Revolution in Anthropology, Routledge and Kegan Paul, Londra, 1970.

Kalborg, S., “Max Weber’s Types of Rationality: Cornerstones for the Analysis of Rationalization Process in History” American Journal ofSociology, C. LXXXV, No. 5, 1980, s. 1145-1179.

Katouzian, H., Ideology and Method in Economics, Macmillan, Londra, 1980.

Klapp, E.O., Models of Social Order, National Press, California, 1973.

Kordig, C.R., The Justiftcation of Scientific Change, D. Reidel, Dordrecht, 1971.

Kuhn, T.S., The Structure of Scientific Revolutions, University of Chicago Press, Chicago, 1970.

Lakatos, I., “History of Science and Its Rational Reconstructions” Boston Studies in the Phüosophy of Science, derleyen R.S. Buck ve R.S. Cohen, C. VIII, D. Reidel, Dordrecht, 1971.

Lakatos, I. ve Musgrave, A., derleme, Crıtıcısm and the Groıvth of

Knoıvledge, Cambridge University Press, Londra, 1976.

Lakatos, I., Proofs and Refutations, Cambridge University Press, Cambridge, 1977.

Laudan, L., Progress and Jts Problems, University of California Press, Berkeley, 1977.

Lehrer, K, “When Rational Disagreement is Impossible” Nous, C. X, 1976, s. 327-332.

Levine, D.N., “Rationality and Freedom: Weber and Beyond” Socıological Inquiry, C. LI, No.l, 1981, s. 5-25.

Lukes, S., “Some Problems about Rationality” Rationality, derleyenB.R. Wilson, Harper and Row, New York, 1970. Martin, K., Historical Explanation, Cornell University Press, Ithaca, 1977.

Mavrodes, G.I., derleme, The Rationality of Beliefin God, Printice

Hail, New Jersey, 1970.

Nagel, E., Logic tvithout Metaphysics, The Free Press, Glencoe, Illinois, 1956.

Nagel, E., Teleology Revisited and Other Essays in the Philosophy and History of Science, Colombia University Press, New York, 1979.

Oakeshott, M.jFtationalism in Politics, Mathuen, Londra, 1962.

Pareto, V., A Treatise on General Sociology, Dover Publications, New York, 1935.

Piaget, J., The Places of the Sciences of Man, Harper and Row, New York, 1970.

Piaget, J., Main Trends in Inter-disciphnary Research, Harper and

Row, New York, 1973.

Popper, K.R., The Poverty of Historicism, Routledge and Kegan Paul, Londra, 1963.

Popper, K.R., The Logic ofScientific Discoveries, Hutchinson, Londra, 1972.

Popper, K.R., Objective Knoıvledge, The Clerondon Press, Oxford,

1979.

Putnam, H., “The Impact of Science on Modern Conceptions of Rationality” Synthese, C. XLVI, 1981, s. 359-382.

Sampson, G, The Form of Language, Weidenfield and Nicelson, Londra, 1975. Scnven, M, Prımary Philosophy, McGraw Hill, New York, 1966.

Simon, 1i.A.,Models of Man, J. Wiley and Sons, New York, 1957.

Sober, E., “The Evolotion of Rationality” Synthese, C. XLVI, 1981, s. 95-120.

Stegmüller, W., The Structure and Dynamics of Theories, Springer-Verlag, New York, 1976.

Suppe, F., derleme, The Structure ofScientific Theories, University of Illinois Press, Chicago, 1974.

Toulmin, S., Reason m Ethics, The University Press, Cambridge, 1960.

Toulmin, S., The Uses ofArgument, The University Press, Cambridge, 1964.

Toulmin, S., Human Understanding, C. I, Princeton University Press, New Jersey, 1972.

Trigg, R., Reason and Commitment, The University Press, Cambridge, 1973.

Watkins, J., “Imperfect Rationality” Ezplanation in the Behavioral Sciences, derleyen R. Borger ve F. Cioffi, The University Press,

Cambridge, 1970.

Weber, M., Gesammelte Aufsatze zur Religionssoziologie, C. I, Mohr, Tübingen, 1920.

Wiotr, J.J., derleme, Polish Essays in the Methodology of the Social Sciences, D. Reidel, Dordrecht, 1979.

Williams, E.E. ve Fendlay, M.C. (1981) “A Reconsideration of the Rationality Postulate” American Journal ofEconomics and Sociology, C. XL, No. 1, 1981, s.17-36.

Wilson, B.R., derleme, Rationality, Harper and Row, New York, 1970.

Winch, P., The Idea of Social Science, Humanities Press, New York, 1971.

Wittgenstein, L., Philosophische Untersuchungen, Suhrkamp Verlag, Frankfurt am Main, 1967.

 

12 Haziran 2020, 12:23 | 894 Kez Görüntülendi.

Yazı Detay Reklam Alanı 728x90

TOPLAM 0 YORUM

    Henüz Yorum Yapılmamış. İlk Yorum Yapan Sen Ol.

YORUM YAP

Lütfen Gerekli Alanları Doldurunuz. *

*